Tekinsiz bulduğu için bisiklete binmeyi bile 20 yaşından
sonra öğrenmiş birinden bazı gözü kara hareketleri bekleyemezsin. Bu yüzden benim konfor alanım dışında olan patika yarışlarında beklentilerimi en aza indirirek kendim ile mücadele ediyorum. Resmen dayak yemiş gibi oluyorum. Ama
şimdiye kadar katıldıklarım arasında en kısa mesafe olmasına rağmen en canımı
okuyan Alanya Ultra Maratonu Keykubat koşusu oldu. Neyse ki duruşu
bozmadan,kuyruğu titretmeden bitirdim.
Organizasyona ev sahipliği yapan Alanya yaz kış
hareketliliğini koruyan çok güzel bir turizm beldesi. Yarışın yapıldığı tarih belki de Antalya'da
yarışılacak en güzel aya denk geliyor. Ama eğer başka bir şehirden hem gezi hem
de yarış için gelecekseniz geziyi yarış öncesine denk gelecek şekilde
planlamanızı öneririm. Çünkü parkurun zorluk derecesi çok yüksek yarış sonrasında
gezmeye mecaliniz kalmayabilir. Yeterli antrenmanınız yok ve zor olduğu için
hiç yorulmadan yarışa katılayım derseniz o da olur. Çünkü patikalarda ki Alanya
manzarasıyla gözleriniz zaten bayram edecek, Alanya Kalesinde de koşacaksınız. Yarış bittikten sonra kendinizi Akdeniz'in serin suları ile de ödüllendirebilirsiniz.
Biz Antalya Runners olarak kalabalık bir ekip ile bu yarışa
katıldık. Her seviyeden sporcusu bulunan bir grup ile katılmanın en güzel
tarafı yarışın ilerleyen aşamalarında temponuz değişse bile devamlı tanıdık yüzler ile karşılaşıyor
olmak. Hemen hemen hiç yalnız
koşmadığım, yol boyunca birçok arkadaşımla adeta kendi antrenmanımız gibi bir
arada olduğum bir ortamdaydım. Burada antrenman ibaresini bilerek kullandım.
Çünkü aşağı yukarı hepimizin son dönemlerde yokuş rampa antrenman eksiği vardı.
Antalya gibi bir şehirde yaşamanın avantajı iklimi sebebiyle neredeyse 12 ay
yol koşusu yapmaya imkan veriyor. Ama doğası gereği şehrin dümdüz olması
yüzünden bir iki lokasyon dışında rampa bulmak da zorluk çekiyoruz. Alanya
ultra maratonunun bol çıkışlı daha doğrusu
sırf çıkışlı parkurunda hepimiz tüm kış tırmanmadığımız kadar rampa çıkacaktık.
Yarışma, sabah tuvaletlerin kilitli olması, yakında ki bir camiye yönlendirilmemiz dışında, aksamadan, sorunsuz alınan bir start ile başladı.
Bu yarışa girerken tüm arkadaşlarım gibi bende aynı hatayı
yaptım. Bir ultra maraton daha doğrusu bir patika yarışına girerken organizasyon
zorunlu tutmasa da mutlaka yanıma ilave su ve takviye almalıydım. Alt tarafı 20K
diyerek, mesafeyi küçümsedim. Yol koşusu gibi her 5K da bir su istasyonları
olmayacağını üstelik tırmanışların bizi beklediğini biliyordum. Kaybolabilirsin,
sakatlanıp yarışı bırakabilirsin, doğası gereği ultra maraton ortamları sürprizlerle
doludur. Cep telefonumu dahi yanıma almadan nasıl o dağlara tepelere çıktım
şuanda bile kendime kızıyorum. Burada beni yanıltan 20K için zorunlu değil
ibaresi oldu. Bence en az 1 litre su ve cep telefonu böyle bir parkurda zorunlu
tutulmalıydı.
İşaretlemeler konusuna gelecek olursak, organizasyonun bazı
kilit noktalara gönüllü koymayarak veya koyamayarak yarışmacıları halkın insafına
bıraktığı noktalar oldu. Alanya halkımız ise böyle bir organizasyona ev
sahipliği yapmak konusunda sınıfta kaldı. Bilerek ve art niyetli olarak
değiştirilen, kapatılan patika girişlerinden tutunda, çöpe atılan
işaretlemelere kadar herşeyi gördük. Bu yarışta kendimizi yarı ev sahibi saymıştık. Geçimini dışarıdan
gelen ziyaretçilerle sağlayan böyle bir şehrin daha bilinçli daha konuksever olmasını
beklerdik. Bu konuda büyük hayal kırıklığı yaşadık. Yarışın daha ilk çeyreği
koşulurken patika girişinin bir şakacı vatandaş tarafından kapatılması en önde koşan ilk grubun arkadaki
grup ile yer değiştirmesine sebep oldu. Hem dar tırmanış patikaları hem de
merdivenler geçişe izin vermediği için yarış atmosferinden çıktım. Daha çok
bulunduğum ortamdan keyif almaya çalıştım. Benim için fazla olduğunu gördüğüm
tırmanışları kendime yüklenmeden nasıl bitirebilirimin planlarını yapmaya başladım.Yanıma
bir tek kendimi aldığım için ilk kontrol noktasına çok bitkin girdim. O hafta
yaşadığım soğuk algınlığına bağlayarak ateşimin yükseldiğini bile
hissediyordum. Sular bardak ile verildiği için yanıma koşarken alma imkanım yoktu.
Üst üste içtiğim sular midemi şişirdi. İnişe geçtiğimizde dalağım her kontrolsüz
sıvı alımımda olduğu gibi şişmeye başladı. Kendimden beklediğim performansı
göstermeme engel oldu. Önce Savaş ve Serhat sonrasında ise Adil ve Yağız ile
koşmaya başladık.
Sahil şeridine geldiğimizde işaretlemeler konusunda tekrar
endişelenmeye başladık. Çünkü kumsala inmemiz gerekirken bir türlü kumlara
doğru işaretlemeleri göremiyorduk. Yarışın ilk kilometreleri ile ortak bir yolun
dönüş istikametinde ilerlediğimiz için gidişte ve dönüşte aynı işaretlemeler mi
geçerli muğlaktı. Rotadan çıkmış olma tedirginliğini yaşarken sonunda
bizi kumsala yönlendiren görevliyi gördük ve içimiz rahatladı. Bu noktada eğer
kayalara tırmanmak için suya gireceğimizi bilseydim ayakkabılarımı çıkartırdım. Kumsalda dalgalardan kaçarak cambazlık yapmaktansa
ayaklarımı biraz olsun rahatlatmış olurdum. Az sonra başıma gelecek olanlardan habersiz, Yağız ve Adil ile kumsalda ilerlemeye
başladık. Bir ayağımıza beton
bağlamadıkları kaldı derken işaretlemeler bizi dizlerimize kadar denize soktu.
Kayaları tırmandıktan sonra belki ayaklarımıza beton bağlanmamıştı ama patika ayakkabısıyla koşmadığımız için
ıslandığında çok ağırlaştı. Bitti dediğimiz noktada tekrar tırmanışa yetti gari
nidaları ile başladık. Surlardan aşağı inmeye başladığımızda işaretlemelerin
yerinde yeller esiyordu.Sanırım bu sefer de temizlik işçileri tarafından masumane bir temizlik operasyonuna kurban gitmişlerdi. Ahmet i elinde şeritler ile bize doğru koşarken gördüğümüzde doğru noktada ilerlediğimizi anladık. İçimize su serpildi. Bitiş noktasına ulaştığımız da Antalya Runners dan yarışı bitiren arkadaşlarımızı gördük. Beklediğimizden çok daha zor bir parkura hepimiz hazırlıksız yakalanmıştık. Bitirebilmiş olmanın mutluluğu yerini bizden daha uzun mesafeleri koşan arkadaşlarımızın merakına bıraktı.Teknede yapılan, katıldığım en güzel makarna partisi, patikalarda ki eşsiz Alanya manzarası, kolay kolay bir daha tecrübe edemeyeceğimiz dik yokuşlar, yarış sonrası kumsal keyfimiz yanımıza kar kaldı. Genel kategori de 4. yaş grubunda 3. olarak yarışı bitirdim. Daha hazırlıklı olmak kaydıyla seneye aynı parkuru deneme sözünü kendime vererek Alanya'dan ayrıldım.
Harika bir yazı Zeynep, eline sağlık!
YanıtlaSilTebrikler ayağına ve kalemine sağlık
YanıtlaSilVallahi sonu nasil bitecek diye merakla okudum. Cok guzel yazmissin. Her turlu becerini, basarini tebrik ederim.
YanıtlaSil